3.08.2008

"The Big Blue"


Beklerken...
"Le Grand Bleu" Hatırladım, güzel bir gündü, çok keyifle izlemiştim, uykum gelmişti, biraz sakinlik, huzur, sıcaklık... Sonuna kadar izlemiştim, kötü sonları sevmem ama bu bir başkaydı... Sonundan çok başı etkilemişti... Canım, sen de çocukluğunda öyle yalınayak şıp şıp koşuyo muydun? Çok özledim, şafak 50... Az kaldı... Gelince kıyıları gezelim... ve bu filmi Jean Reno'yu bir daha izleyelim. Deniz kenarında yemek yedikleri sahnede tekrar gülümseyelim, kızı bırakıp yüzmeye gittiğinde ben yok artık diim, sen bana gül, sonunda tekrar "bak izle" de... ben mayışmış olim :) Gerçekten çok güzel bir film, gerçekten gülümsetiyo ve duygulandırıyo... Çok mavi, çok güzel...

Bir diğer adı, "Derinlik sarhoşluğu" "The Big Blue"


Tür :
Romantik / Dram Yönetmen : Luc Besson
Senaryo : Luc Besson , Robert Garland
Görüntü Yönetmeni :
Carlo Varini
zik : Eric Serra
Yapım :
1988, ABD / Fransa / İtalya , 132 dk.

Oyuncular
Rosanna Arquette (Johana Baker),
Jean-Marc Barr (Jacques Mayol),
Jean Reno (Enzo Molinari), Paul Shenar (Dr. Laurence),
Sergio Castellitto (Novelli),
Jean Bouise (Louis Amca),
Marc Duret (Roberto)

"Jacques Mayol ve Enzo Molinari, birbirlerini çocukluklarından beri tanıyan iki arkadaştır. Her ikisi de okyanus ve dalış tutkusuna sahip olan genç adamlar, bir çok alanda rekabet içindedirler.
Sicilya'da yaşamakta olan Enzo, serbest dalış rekorunu 6 yıldır elinde bulundurmaktadır ancak rakipsizdir. Peru Andları'nda yaşayan Jacques'a haber gönderip kendisiyle yarışmak istediğini söyler. Sicilya'ya gelen Jacques, arkadaşını kolaylıkla yener. Rekabet zaman içinde artar ve iki adam, hayatlarını tehlikeye atmak pahasına inanılmaz derinliklere inerler. Jacques'ın sevgilisi Johana, New York'tan gelir ve bu akıldışı savaşın sonlanmasını ister. Film, karanlık, esrarlı ve unutulmaz bir sona doğru ilerler. Akıldan kolay kolay çıkmayacak denizaltı sekanslarına sahip olan Büyük Mavi, Yunanistan-Sicilya deniz manzaraları ve arkaplanındaki 80'lerin elektronik müziği ile adeta yönetmen Luc Besson'un bebeği gibi. Besson'u dünyaca ünlü yapan, şiddet dolu filmleri Nikita ve Léon'dan her anlamda farklı bir başyapıt. Ruhani bir yolculuğu, romantik komedi iskeleti üzerinde ve akıllara durgunluk veren bir görsellik eşliğinde anlatıyor."

kaynak: http://beyazperde.com/


AKDENİZDEBİZ 'i RSS'inize ekleyin, yeni konuları kaçırmayın!

Bookmark and Share

"RSS Nedir?" diyorsanız tıklayın!

Hiç yorum yok: