12.10.2008

Dedemle tahinli piyaz ve balık buğulama...

Kurufasulyeler önceden ıslatılır, haşlanır, hazır hale getirilir. Bu safhalarında dedemin farkettirmeden yaptığı bir püf noktası var mı bilemeyeceğim. Bu aşamalarda ben yoktum, olsaydım eminim hersaniye dibinden ayrılmaz izlerdim. Çünkü anlatmıyor. Çünkü göz kararı benim elim diyor. :) Ama bu sefer çıraklıktan kalfalığa terfi ettim. Eşim Tolga Bey ise benim çırağım olarak atandı ve karnıyarık yapma esnasında "sen de fırını aç" şeklinde bir cümleyle dedemden ilk öğretisini aldı :) Karnıyarıklar inanılmaz güzel oldu fakat tarifini yazamayacağım çünkü ben gittiğimde içi çoktan hazırdı. Sadece kızartmasına ve için doldurmasına yardım edebildim. Gelelim piyaza hem de tahinlisi...
Bir kaba tahini koydu göz kararı ve içine bol limonsuyu koydu karıştırdı epey. O esnada diğer yeni çırağımız sarımsakları hazırladı. Dersi ben alıyordum
- "bunu iyice karıştırıp beklemek lazım tatları iyice karışsın diye, ama şimdi beklemeyeceğiz" dedi.
Niye beklemeyeceğiz :) Çünkü çok acıktık! :) İçine bolcana sirke ilave etti, iyice kıvamına geldikten sonra sosu kurufasulyeye döktü karıştırdı ve üstüne önceden hazırladığı küp domatesleri, soğanları maydanoz ve haşlanmış yumurtalar.
İyiki geldin dede, ilk gün fasulye pilav karnıyarık, ikinci gün piyaz mantı spagetti... Menüler süper. O arada birde senden balık buğulama tarifi de kaptım. Artık kalfanım ya her ayrıntıyı anlatıp birşey unutsan bile yarım saat sonra -"heee bir de tane karabiberi vardı" demeyi ihmal etmiyorsun :D
-"Balık buğulama da tepsiye önce halka soğanlar diz , sonra halka patatesler, daha sonra balıklar... Bol etli olanından mümkünse kırlangıç. Araya birkaç defne yaprağı. Halka limonlar en üstede koy aralara da, güzel olur. Domatesleri de ister üsteistersen yanlara onu sen belirlicen. Sivribiberler... En üste de kişniş, seviyorsan ama dene seversin, bilmiyorum ben seviyorum. Koy da dene... Zeytinyağı veya tereyağ. Ama tereyağ güzel olur. Bi de karabiberler 5-10 tane... Tane karabiberler daha güzel lezzetini verir yavaş yavaş. Üstünü de kapa folyoyla bişeyle kapak da olur, ama kapa. Tepsi her tepsi olur nolucak işte bizimkilere bak..."
O arada elini sallıyor tabi, yeni çırağımız kahve yapıyor.
-"30 dakka en fazla 40 dakka pişir işte fırında. Balık dediğin zaten ya kızartma olur, ya azgara, ya pilaki ya buğulama. Bunu öğrendinmi hepsini yaparsın."
Nası kesceğimi sordum ve çok basit bir cevap tekrardan geldi:
-"Kestirirsin balıkçıya nolacak, kilo vermek lazım nası vericez asıl mesele bu"
:D Dedecim sende bu beceri varken ve bu ağız tadı zor verirsin ve de bize de zor verdirirsin kiloları :D Olsun azımız tatlansın, herşeye şeker atmak lazım ki tadımız olsun :D diye sen öğretmiştin ama ne balıkta ne piyazda şekeri görmedim, acaba çaktırmadan attın da haberimiz mi olmadı :)
Öpüyorum şeker dedemi. Aklıma gelmişken ananem de çok şekerdir, annemin annesi ananem, hmmm olmadı, Oya annemin annesi dersem daha iyi anlaşılacak :) Onun da mantısı ve zeytinyağlı yaprak sarması çok güzeldir. Ama ondan önce bizim bey malum dedemin eline alışkın, o açıdan zeytinyağlı dolma tarifine öncelik vericez... Yalova da almıştım tarifin, bir başka gece de dolma ve yeşil salata ile devam ederim.
İyi geceler...

Hiç yorum yok: